Klasik kuzey cephesinin ardında çarpıcı ve eğlenceli bir şey var. Bir zamanlar ıssız bir çatı katıyken şimdi son derece konforlu ve rahat bir ev. Karin Matz ve Francesco di Gregorio, duvarları tamamlamak için 3.200 adet porselen karoya ihtiyaç duyduklarını ve her karoda elle çizilmiş bir delik bulunduğunu söylüyor. Toplam 500 metre uzunluğunda mavi polipropilen halat ve işlenmiş çam ağacından yapılmış yapılar da kullanılmıştır.
Adanın %60'ının deniz seviyesinin altında olması nedeniyle yüksek gelgitler bölgenin bir özelliğidir. Ve bu ev de bir istisna değil. Bu nedenle, koruma amacıyla birçok bölge sakini arazilerine bitki çitleri inşa ediyor. Buna rağmen, her sonbaharda yerel halk şiddetli sel baskınları nedeniyle tahliye edilmeye hazırlanmaktadır.
1634 yılındaki gelgitler alanın coğrafyasını önemli ölçüde değiştirmiş ve birçok yapıyı tahrip etmiştir. Ancak durum o kadar da kötü değil, özellikle de turistlerin geldiği yaz sezonunda. Tarih, gelenek ve doğal çevre hiç kuşkusuz mimari ve tasarımı etkiliyor. İç mimarlar adanın tarihini ve kültürel mirasını vurgulayan bir tasarım yarattı.
Duvarlarda kullanılan fayanslar güneş ışığını yansıtıyor ve cam kapılar bol miktarda ışığın içeri girmesini sağlayarak bol alanlı ve aydınlık bir ev ortaya çıkarıyor. Merdivenlerin etrafında zemin ve tavan arasına gerilmiş mavi kordonlar bir tür korkuluk oluşturuyor. Bir zamanlar ıssız olan 85 metrelik bir çatı katında2 şimdi geniş bir oturma odası, yemek odası, mutfak ve iki yatak odası barındırıyor.
Merhaba, bu makaleyi okuyan kişi olarak bir soru sormak istiyorum. Eski bir kır evi nasıl yeniden modellenir? FÖHR Projesi’nde Karin Matz ve Francesco di Gregorio, Almanya’nın Feuer şehrinde eski gelenekleri yeni zamanda nasıl kullanmayı başardılar mı? Yeniden modellenme sürecinde hangi adımları takip ettiler ve projenin sonucunda ne gibi değişiklikler yapıldı? Detayları öğrenmek istiyorum. Teşekkürler.
Eski bir kır evi yeniden modellenirken bazı adımlar izlenir. İlk olarak, evin mevcut durumu analiz edilir ve yapının restorasyonu için gereken işlemler belirlenir. Ardından, gerekli onarımlar yapılır ve evin temel yapısal özellikleri korunur. Daha sonra iç mekanlara yapılan değişikliklerle ev modernize edilirken, aynı zamanda eski geleneklere saygı gösterilir. FÖHR Projesi’nde Karin Matz ve Francesco di Gregorio, eski Alman kır evini yeniden modellerken benzer bir yaklaşım izlemiş olabilirler. Detayları öğrenmek için projenin belgelerini veya inceleme raporlarını araştırmanızı öneririm. Bu şekilde, proje sürecinde hangi adımları takip ettiklerini ve hangi değişikliklerin yapıldığını daha iyi anlayabilirsiniz. Başarılar!