Dünyaca ünlü binalar: Henry Gobson Richardson imzalı Glessner Evi

Kaynak: Tarihi Amerikan Binaları Araştırması, Kongre Kütüphanesi Baskılar ve Fotoğraflar Bölümü

Evlerde görülebilen bir başka ilginç özellik de arka cephenin orijinal biçimidir – bu. Garaj kapısına ve çok dar pencerelere rağmen, binanın bu kısmı benzersiz kemeriyle öne çıkıyor. Ve bu ön giriş değil, hizmetkârlar için ayrılmış olan arka giriş. Ve yine de ana caddeye bakan kadar iyi görünüyor.

Dış cephenin diğer detayları da 'aynı dili konuşuyor'; kemerler ve dar pencerelerle taşın ağırlığı ve sağlamlığı vurgulanıyor.

Ev genellikle düğün törenleri ve akşam yemekleri için kullanılmaktadır. Mahallenin yavaş yavaş dağılmasına rağmen, 1990 yılına gelindiğinde bölge yeniden popülerlik kazanmaya başlamıştı. O dönemden bu yana yaşanan gelişmeler, özellikle mimari açıdan birçok soruyu gündeme getiriyor. Ancak ev, yeni yüksek binaların arka planında kimliğini korumayı başardı.

Plan, evin U şeklini ve yuvarlak arka bahçeyi göstermektedir. Hafif bir kavisle, kanatlardan birinde oturma odası – hizmetçi odası, kiler ve mutfak bulunmaktadır. Buradaki personelin sayısı bazen yüze kadar çıkabiliyordu.

Ev, dönemin sosyal ilişkilerinin mükemmel bir örneğidir. Aynı zamanda birleşik olmalarına rağmen, bir efendi ve bir hizmetkarlar odasına bölünmüştür. Hizmetçilerin yemek odasını atlayarak evin önüne ulaşmak için kullanabilecekleri özel bir koridor bile var.

Evin iç mekanı çok sayıda aksesuar ve küçük detaylarla etkileyicidir. Richardson döneminde gelenek böyleydi. Aynı zamanda, belirgin bir tasarım sadeliğine, açık kirişlere ve ahşap işçiliğine sahip odalar da nadir değildi.

İç tasarımın birincil amacı rahat bir atmosfer yaratmaktı. Sadece on dört şömine var! Ev tamamlandığında elektrik artık yaygın olmasa da, büyük odaların her birine bir şömine yerleştirilmişti.

Yemek odasının tamamı ahşaptır, hatta şöminenin solundaki dolap kapısı ve depoya açılan kapı bile ahşaptır. Duvarlara karşı görülmeleri zor olacak şekilde kasıtlı olarak yapılmışlardır.