Kaplamaların sadeliğine rağmen kolonyal tarz, şöminenin üzerindeki akantus yaprakları veya aynanın üzerindeki yaldızlı kartal pervazı gibi zarif detaylarla doludur. Bu arada, ahşap bir panel monoton bir duvar kağıdından daha geleneksel görünecektir.
Geleneksel İngiliz Tarzı iç tasarım
Önceki seçenek sizin için çok basitse, ancak yine de aşırı lüks olmaya cesaret edemiyorsanız, pürüzsüz ve eğrisel ana hatlarla karakterize edilen bu tasarım trendini göz önünde bulundurmalısınız. Büyük evler için mükemmel.
Şömineler büyük bir zarafetle tasarlanmıştır. Çarpıcı bir bireyselliğe sahip olan her bir kalıp, narin aristokratlığın tek ve özlü bir topluluğunda birleşiyor.
Elbette bu tarz, alçak tavanlı evler için temelde uygun değildir. Çünkü dekor geleneği, tavanları uzaktaki göklere benzeten zengin bir kaplamayı gerektirir. Bu da değerli bir alan kaplıyor.
İngiliz aristokrasisinin malikanelerinin görkemli modelini takip eden Elizabeth dönemi mimari akımı, basit ama rafine ve estetik açıdan hoş formların yapıldığı koyu renkli bataklık ağacından doğdu.
Uygulamalı sanatlar ve Craftsman esintili kaplamalar
Mimari trendlere genel bir bakış, el oymacılığı yoluyla orijinal ve inanılmaz bir şey yaratmaya yönelik dizginlenemez bir arzudan doğan bu iki tarzdan bahsetmeden tamamlanmış sayılmaz. Bu sade şıklık, özellikle Greene mimar kardeşlerin eserleri olmak üzere birçok eve yansımıştır.
Basit profillerden ve zengin renkli ahşaptan evrilen bu tarz, altın ve zengin yeşil tonlarıyla iç mekanda aile yaşamını temsil eder hale geldi.
Zaman içinde dönüşüme uğrayan bu akım, hafif ve rahat ancak duygusal bir görünüme sahip. Ev için mükemmel.
Sonra
Şimdi, bu başka bir konu. Tavanın üstündeki ve altındaki pervazlar duvarlardan fazladan bir santimetre almış. Ve bel hizasındaki pervaz yatay boşluk ekleyerek koridordaki çok sayıdaki kare şekli daha uyumlu bir şekilde yumuşatıyor. Sıva rengi, bu konuksever evin sıcaklığını ve rahatlığını yansıtmaktadır.
Klasik mimari stiller hakkında daha fazla bilgi almak isteyenler için bir soru sormam gerekiyor. Klasik mimari stiller hangi temel özelliklere ve karakteristiklere sahiptir? Bu stiller hangi dönemlerde ortaya çıkmıştır ve hangi örnekleri günümüze kadar ulaşmıştır?
Klasik mimari stiller, esas olarak Yunan ve Roma’dan esinlenerek geliştirilmiştir. Bu stillere özgü temel özellikler arasında simetri, oran ve denge yer alır. Klasik mimaride, sütunlar, kemerler, kubbeler ve frizler gibi öğeler sıklıkla kullanılır. Klasik mimari, Antik Yunan döneminde MÖ 7. ve 5. yüzyıllar arasında dor, ion ve korinth düzenleri şeklinde ortaya çıkmıştır. Daha sonra, Roma İmparatorluğu döneminde bu stiller Roma mimarisine de yansımıştır. Günümüze en iyi şekilde ulaşan klasik mimari örnekler arasında Pantheon, Parthenon, Colosseum ve Roma Forumu sayılabilir.
Klasik mimari stiller genellikle simetrik tasarımlara, düz hatlara ve detaylı süslemelere sahiptir. Klasik mimarinin temel özellikleri arasında sütunlar, kemerler, çatılar ve rozetler gibi unsurlar bulunmaktadır. Bu stiller genellikle Antik Yunan ve Roma dönemlerinden esinlenerek ortaya çıkmıştır. Örnek olarak Dor, İyon, Korent, Romaesk ve Gotik gibi stiller gösterilebilir. Günümüze kadar ulaşan örnekler arasında Akropolis, Pantheon, Roma Kolezyumu ve Notre Dame Katedrali gibi binalar bulunmaktadır. Bu yapılar, klasik mimarinin eşsiz güzelliğini ve estetiğini yansıtmaktadır.
Klasik mimari stiller genellikle simetrik yapıları, sütunlar, kemerler ve detaylı süslemeleri içerir. Antik Yunan ve Roma mimarisinden etkilenen bu stiller genellikle düz çizgilere ve dengeli oranlara sahiptir. Barok, Rönesans ve Neoklasik dönemlerde popüler hale gelen klasik mimari stiller, birçok ünlü yapıda görülebilir. Örneğin, Akropolis, Pantheon ve Eiffel Kulesi gibi yapılar klasik mimari stillerin örnekleri arasındadır. Bu stiller, günümüzde de pek çok yapıda kullanılmakta ve klasik estetiği yansıtmaktadır.