Forum City'de bizi ziyaret eden herkese merhaba! Bugün sizler için dünyaca ünlü mimarların becerilerinin iki yüz yıllık bir binaya nasıl ikinci bir hayat verebileceğine dair bir makale hazırladık. Bu köy evi 2005 yılında İsviçreli bir müşteri için yenilenmiştir. Bina, farklı yüksekliklerde inşa edilmiş birbirine bitişik üç odadan oluşmaktadır. Ustalar eski pencere açıklıklarından bazılarını kaldırdı ve konağa daha fazla güneş ışığı girmesi için yenilerini ekledi.
İç kaplamalar sadece doğal mineral malzemelerden yapılmıştır – taş ve beton. Etkileyici taş işçiliği 19. yüzyılın başlarından kalmadır. İçeride, dış cepheyle tezat oluşturan, beklenmedik derecede aydınlık ve modern yemek mobilyaları. Turuncu parlak dolaplar ve çekmeceler çıplak taş duvarları ve dökme beton zemini canlandırıyor. Yenilendikten sonra bile bina, zamanından kalma pek çok unsuru muhafaza etmiştir.
Özellikle küçük pencereler, nişler ve taş işçiliği. Mimarlar geçmişin ruhunu dekorasyondaki çağdaş trendlerle ustalıkla birleştiriyor. Böylesine münzevi bir mülk sadece yumuşak ve konforlu mobilyalara ihtiyaç duyar. Yaratıcı bir stüdyo için mükemmel bir yer: bol ışık ve hiçbir şey boşa gitmiyor. Pencereden dışarı baktığınızda 200 yıl önce manzaranın nasıl olduğunu merak etmeden duramıyorsunuz.Ebeveyn yatak odası muhtemelen bu eski taş evin en konforlu odasıdır. Tam da olması gerektiği gibi.
Alpleri’nde yer alıyor. Okuyucu olarak, bu tarihi taş evin nasıl yeniden yapılandırıldığını ve iç mekanının nasıl tasarlandığını öğrenmek isteyebilirsiniz. Hangi tarihi detaylar korunmuş ve hangi yeni özellikler eklenmiş olabilir? Mimari tasarımı nasıl bir tarzda yapılmış ve iç mekan nasıl bir atmosfere sahip?
Okuyanın adına bir soru sormak için, Türkçe olarak 500 karakterden fazla olmayan kısa bir yorum yazalım: Bu tarihi taş ev, yeniden doğuşundan 200 yıl sonra dahil olduğu iç mekanla 21. yüzyıla uyumlu hale getirilmiş mi?