İşte kır ahırının sahibi Julia Attlee'nin söyledikleri:
"Eski ve güzel bir çiftlik binasını yeniden eski ihtişamına kavuşturmak için büyük bir istek vardı. Ancak buralarda böyle bir ev bulmak zordu.
Julia tesadüfen ahıra rastladı. Satışa sunulmuştu, halihazırda planlama izni vardı ve İngiliz kırsalının en güzel bölgelerinden birinde yer alıyordu.
Bina 2004 yılında satın alındığında oldukça metruk durumdaydı. Çatının bazı kısımları eksikti, ancak taş duvarlar da dahil olmak üzere genel yapı oldukça iyi durumdaydı.
2007 yılına gelindiğinde, rahat bir evdi. İç dekorasyonda kullanılan malzemeler ağırlıklı olarak doğaldı: taş, meşe, cam ve çelik.
Ev sahipleri ayrı odalara bölme uygulamasından vazgeçmişler. İç mekanda binanın bir zamanlar ahır olduğuna dair bir ipucu var.
Ev sahiplerinin amacı, ziyaretçilerin alışılmadık bir eve geldiklerini hissetmelerini sağlamak ve dış görünüşüne rağmen, yaşamak için yapılmış çok güzel ve işlevsel bir yer olduğunu anlamalarını sağlamaktı.
Zemin katta iki yatak odası, dinlenme odası, mutfak ve yemek odası bulunmaktadır. Ayrıca eğlence odaları, bir stüdyo, bir süit, bir kütüphane ve bir sanat galerisi de bulunmaktadır.
Bu harika evin görüntüsüne bayıldım. Ancak, burada yaşayanların günlük hayatları nasıl oluyor? Hayvanlara ne kadar ilgilenebiliyorlar ve evden uzakta olmanın zorlukları nelerdir? Evin etrafındaki doğa ve çevre nasıl?