Müşterinin 250 metrekarelik alanı vardı.m arazi ve alanın %40'ına inşaat yapma imkanı. Ve mimarlar şu gereksinimleri karşılamak zorundaydı: açık plan bir oturma odası, ayrı bir yemek odası, iki büyük ebeveyn yatak odası, bir ofis, bir ev ofisi, üç arabalık bir garaj, bir yüzme havuzu, geniş bir bahçe ve piyano dinlemek için bir alan yaratmak.
Briffa, saatler süren tasarım düşüncesinden sonra, bir bahçeye yer açmak için evin neredeyse yarısını havuzun üzerine yerleştirmek gibi tamamen alışılmadık bir fikir buldu. Bu olağanüstü evin inşası birkaç yıl sürdü ve aile 2011 yılında yeni evlerine taşındı.
Fotoğraflar, müşteri ve mimarın ortak çalışmasının ne kadar abartılı olduğunu gösteriyor.
Demir bir merdiven, ziyaretçileri bahçenin üzerinde, doğrudan sarkan beyaz yapının altında yürümeye davet ediyor. Malta tarzı uzun kapılar sizi içeri davet ediyor. Cam, çelik, ahşap ve mermerden yatay çizgilerle oluşturulan lobide bir merdiven ve iki çıkış bulunuyor. Biri yaşam alanına açılırken diğeri havuzu görebileceğiniz dar bir camlı açıklıktan ibarettir.
Geniş oturma odasında, akustiği yüksek tavanlar tarafından güçlendirilmiş bir müzik odası bulunmaktadır. Yemek odasından garaja çıkan merdivenler ve çok aydınlık bir mutfak vardır. Kapılar ve dolaplarla akıllıca gizlenmiş banyolar, tuvaletler ve havalandırma.
Cam duvarlı geniş ve aydınlık yemek odası, havuzun ve zeytin ağaçlarının üzerinde adeta 'süzülüyor'.
Dünyanın en sıra dışı konutlarından biri olan Chris Briffa Architects’in ‘havada süzülen’ evi Malta’da bulunuyor. Şimdi merak ediyorum, bu evin tasarımı nasıl bir ilham kaynağına dayanıyor? Hangi felsefe veya sanatsal akım bu benzersiz konutun tasarımında etkili olmuştur? Ev hakkında daha fazla bilgi almak isterim.
Bu sıra dışı ev nasıl havada süzülüyor? Yapı, nasıl yerleştirilmiş ve dayandırılmış? İç tasarımı ve kullanılabilirlik açısından nasıl bir deneyim sunuyor? Ayrıca, Malta’nın kültürel ve coğrafi özelliği bu evin tasarımına nasıl yansımış? Projenin çevreye etkisi ve sürdürülebilirlik hakkında bilgi alabilir miyiz?