Binalardan üçü merkezin – avlunun – etrafında dik olarak düzenlenmiş, dördüncüsü ise diğer ikisinin arasına çapraz olarak yerleştirilmiştir. Yapılar arasındaki küçük mesafeler, iç mekanlarının etkileşiminin sabit olmasını sağlar.
Mütevazı yapılar evin genel ölçeğini tanımlarken, dış cephe yerel mimari gelenekleri yansıtıyor. Bunun başlıca nedeni, aynı zamanda bileşimin plastisitesini sağlayan çift eğimli çatı yapılarıdır.
Bloklar arasında, hibrit karakterli özel bir alan oluşturan cam çatılar ve duvarlar bulunmaktadır. Bu yapının şeffaflığı, aynı zamanda iç mekanın ve çevrenin bir parçası olmasını sağlar.
Mimari bir bütün olarak müşterilerin doğaya yakınlık hissi ihtiyacını karşılıyor. Dolayısıyla, bir odadan diğerine geçerken, aslında elementlerle temas edebilirler.
Evin uyumlu ve tutarlı yapısı büyük ölçüde malzeme seçimiyle belirlendi. Temelde granit kaplama, cephede eskitilmiş çam plakalar ve galvanizli çatının birleşimi, çeşitli ton ve dokularla zenginleştirilmiş renkli ve homojen bir tasarım sağlıyor.
Fotoğraf: Joao Morgado.
Projenizdeki dört müstakil evin birlikteliği nasıl sağlanıyor? Ortak bir tema veya tasarım mı kullanıyorsunuz, yoksa her bir ev farklı bir tarz mı taşıyor?