Çam ormanı içinde lüks bir kır evi için muhteşem tasarım

Bugün Hilberinkbosch Architecten tarafından tasarlanan modern bir eve göz atıyoruz. Hollanda'nın Utrecht kentinin merkezinde yer almaktadır.

Neredeyse altı metre yükseklik farkına sahip çam ormanı sahası Hollanda'da benzersizdir. Müşteriler bunu biliyordu ve peyzajın kaynaklarını tam olarak kullanan 'yaşayan' bir ev istediler.

Üç ünlü mimarın çalışmalarını kıstas olarak sundular. Frank Lloyd Wright'ın doğal manzara niteliklerini, Ludwig Mies van der Rohe'nin tasarımlarının açıklığını ve Peter Zumthor'un dokunsal malzemelerini istediler. Ustalar, tüm istekleri teker teker yerine getirerek, orantı duygusuyla çalışmaya başladılar.

Evin inşa edildiği arsa üç bölümden oluşmaktadır: cadde tarafında yoğun bitki örtüsü, önde geniş bir açık alan ve evin arkasında bir çam ormanı. Mülkün kuzey tarafında – altı metre yüksekliğinde bir kumul. Mimarlar siteyi tam olarak takip ettiler. Üç konak bloğu, arazinin kuzey ve doğu taraflarının yanı sıra kumulun üzerinde yer almaktadır. Garaj ve uzun bahçe duvarları verandaya “medeni” bir görünüm kazandırıyor – malikanede doğanın insana boyun eğdiği tek yer.

Oturma odası, mutfak, çalışma odası, ana yatak odaları, teras ve kütüphane zemin katta yer almakta olup çam ormanının muhteşem manzarasını sunmaktadır. Bir kumulun tepesindeki konumu nedeniyle, evin bu bölümü avluya girmeden ormana doğrudan erişime sahiptir.

Konuk odaları zemin kattadır. Havuzun üç tarafı büyük cam sürgülü kapılarla çevrilidir. Kışın yeterince sıcak, ancak yine de ferah ve açık hissettiriyor ve yazın kapılar tamamen açılabilir ve havuz açık havada.

Üst kata asansörle veya arka girişteki merdivenlerden çıkılarak ulaşılabilmektedir. Ayrıca, modern sanat eserleriyle dekore edilmiş lüks bir fuayede yer alan, gerçekten şaşırtıcı bir döner merdiven daha bulunmaktadır.

. Renk şeması – koyu turuncu tuğla, bej beton yüzey ve koyu yeşil fayanslar – orman manzarasıyla mükemmel uyum sağlıyor.

Cephedeki ilginç bir vurgu da farklı genişlik ve renklerde ahşap şeritlerden oluşan dikey kaplamadır. Çizgileri ormanın ana hatlarını yansıtıyor. Pencere çerçeveleri duvarlarla uyumlu olacak şekilde boyanmıştır. Bu detaylar eve daha doğal bir görünüm kazandırıyor.

Dış cephenin arkasındaki fikir iç mekanda da devam ediyor. Basit beton zemin sadece doku bakımından farklılık gösterir – odanın işlevine bağlı olarak kaba zımparalamadan pürüzsüz cilalamaya kadar. Eşsiz tuğla işçiliği, evin neredeyse her odasında bulunan tablo ve heykellerle birlikte gerçek bir sanat eseri olarak kabul edilebilir.

Çevredeki orman, çok sayıda pencere ile iç mekanın bir parçası haline geliyor. Çalışma odasındaki kitaplık prefabrik huş ağacı gövdeleri ve cam panellerden yapılmıştır. Ve birkaç “Rus güzeli” bahçede parlayarak ev ve orman arasında başka bir estetik bağlantı oluşturuyor.